Özel, Brüksel’de laf üretirken biz eser üretiyoruz
Gazze barışı için Şarm El-Şeyh’te atılan imzaların ardındaki gelişmeleri hızla özetleyen kapsamlı bir bakış.
Şarm El-Şeyh’teki Gazze konulu zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla barış için adımlar atıldı. Zirve tamamlandı ve Erdoğan, dönüş yolunda uçakta basına açıklamalarda bulundu. Ayrıca gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Uçakta gazetecilere verdiği yanıtlar arasında Erdoğan, “Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi” ile ilgili temaslarının sonuçlarını paylaştı ve gündemdeki konulara dair kilit değerlendirmelerde bulundu. Özellikle iç ve dış siyasete dair değerlendirmeleri dikkat çekiciydi.
Erdoğan’ın Brüksel’deki etkinlikleriyle ilgili eleştirileri ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in programı karşısında sarf ettiği sözler, zirve sonrasının da en çok konuşulan konuları arasına girdi. “BÖYLE REZİLLİK OLUR MU?” ifadeleriyle başlayan eleştiriler, “Arkadaşlar CHP bizi şaşırtmıyor” şeklinde devam etti ve CHP’nin politikalarının halk nezdinde yarattığı algı gündemde yer aldı.
Erdoğan ayrıca 2 ay önce gurbetçilerimize yönelik bazı açıklamaların ardından Brüksel’de yaşayan Türkler hakkında da “özür beklerdik” mesajını dile getirdi. “BÜYÜK BİR SKANDALA İMZA ATTI” diye nitelendirdiği açıklamaların ardından, Brüksel’deki durağanlık yerine Türkiye içinde çalışmaları sürdürmenin daha önemli olduğuna vurgu yaptı.
“ONLAR BRÜKSEL’DE LAF ÜRETİRKEN BİZ ESER ÜRETİYORUZ” sözleriyle devam eden konuşmasında, Anadolu’daki yatırımlara ve altyapı projelerine odaklanmasını sürdürdüklerini belirtti. Erdoğan, “Gerçekten çok yazık. Onlar Brüksel’de laf üretirken biz Anadolu’da eser üretiyoruz.” ifadeleriyle, ülkenin kalkınmasına yönelen çalışmaların altını çizdi.
Son olarak “MAKAMLAR MILLETE HİZMET İÇİN VARDIR; RANT, YOLSUZLUK, İSRAF İÇİN DEĞİL” vurgusuyla, belediyelerdeki yolsuzluk iddialarına karşı net adımların atılacağını kaydetti. Yasal düzenlemelerin bu tür uygulamaları önlemek üzere hazır bulunduğunu belirten Erdoğan, yargı süreçlerinin gereğini yerine getireceğini ifade etti.