Sivil anayasa irademiz baki

Meclis grubunda konuşan Erdoğan, sivil anayasa hedefinin değişmeden sürdüğünü ifade etti ve bu duruşun bölgesel istikrar için esas olduğunu vurguladı. Gazze konusundaki öncü adımlara değinen Erdoğan, İsrail’in bölgemizi sarsabilecek tehditlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Gazi bölgelerindeki acının dinmesi arzusu ve bu hedefin bölgeden bağımsız olarak bütünleşik bir çözüm çerçevesinde ele alınması gerektiğini ifade etti.

Trump’ın yanıtını olumlu bulduklarını ve barış iradesinin açıkça ortaya konduğunu kaydeden Erdoğan, ancak barışın tek bir tarafın sorumluluğuna bırakılmaması gerektiğini savundu. İsrail’in barış yolundaki engelleyici eylemlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı ve Hamas’ın barış planlarına olan yaklaşımını eleştirel bir çerçevede değerlendirdi. Barışın bir yükün tek tarafında olması doğru değildir; barışın gerçekçi ve adil olması için taraflar arasında dengeli bir yaklaşım gerektiğini belirtti.

İsrail’in bölgede artan askeri hareketlerine işaret eden Erdoğan, barış sürecinin güvenli ve sürdürülebilir olması için kararlılıkla çalışılması gerektiğini söyledi. Filistin hedefinin, Doğu Kudüs’ü başkent yapan bir devletin kurulmasıyla sonuçlanacağını ifade etti ve Birleşik çabaların bu süreci desteklemesini beklediğini belirtti. Ana muhalefetin gündem konularını ertelemesinin söz konusu olmadığını ve siyasi reformların parti fıtratı gereği hayata geçirildiğini belirtti.

Yasama yılı boyunca hayata geçirilen reformlar ve kamu yatırımlarında yaşanan tartışmalara değinen Erdoğan, belediyelerdeki yolsuzluk iddialarını ve peşkeş çekimlere karşı hesap verebilirliğin artırılması gerektiğini vurguladı. Vatandaşın temel talepleri olan saygı ve işine saygı gösterilmesi konusunda, mevcut yönetime karşı eleştirilerini sürdürdü. Çarpıtıcı algılara karşı net duruş sergileyerek sivil anayasa talebinin Türkiye’nin en temel özlemlerinden biri olduğuna vurgu yaptı ve demokrasinin sivil bir damga ile taçlandırılması iradesinin güncel bir hedef olduğuna işaret etti.

Konuşmanın ilerleyen bölümlerinde, siyasette dost-düşman kavramlarının ötesinde hizmet odaklı bir yaklaşımın esas olduğu mesajını yineleyen Erdoğan, parti isimleri veya makamların değil, gerçekleştirilen hizmetlerin değerli olduğunu belirtti. Birlik ve uyum içerisinde yürütülen diyaloglar ile yeni yasama döneminde umut verici tablo ve reformların olduğunu ifade etti.