Belediyelerin gelir kapısına Anayasa Mahkemesi’nden iptal geldi
Resmi Gazete’deki teknik altyapı bedeliyle ilgili yeni düşünce: Mülkiyet hakkı ve kanun sınırları üzerine kapsamlı analiz.
Bugün Resmi Gazete’de yayımlanan karar, belediyelerin teknik altyapı bedeli talebini kökten gözden geçiriyor. Karar, teknik altyapı bedelinin belediyeler tarafından yapı ruhsatı süreçlerinde talep edilmesini engelliyor ve bu yönde önceki uygulamaları durduruyor.
İmar Kanunu’nun 23. maddesinin ikinci fıkrasının, uygulanabilirliği konusunda ciddi bir netlik kazandırması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle yol, içme ve kullanma suyu gibi altyapı alanları için ilgili idarelerin izniyle ve hazırlanacak projeye uygun olarak parsellerde uygulanacak bedellerin yüzde 25’i peşin, kalan yüzde 75’i ise altyapı hizmetinin tamamlanacağı tarih itibarıyla ödenmesini öngören eski hükümler, geçerliliğini yitirdi.
Yüksek Mahkeme, bu maddeyi mülkiyet hakkının kısıtlanması olarak ele aldı ve ödenecek bedelin hesaplama ölçütlerinin açıkça belirlenmemiş olması nedeniyle yetkinin kanunla belirlenmesi gerektiğini belirtti. Kararda, “Ödenmesi öngörülen teknik altyapı bedelinin hesaplanmasına ilişkin olarak herhangi bir ölçüt belirlenmeksizin yürütme organına sınırları ve kapsamı belirli olmayan bir yetki tanınmasının mülkiyet hakkının kanunla sınırlanması ilkesiyle bağdaşmadığı” ifade edildi.
Gerekçede ayrıca, Anayasa’nın ilgili hükümlerine uygun olarak mülkiyet hakkındaki sınırlamaların kanunla belirlenen esas ve çerçeveyle elde edilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Kararın 9 ay sonra yürürlüğe gireceği kaydedildi.
Bu karar, yasa maddesinin geniş ölçüde uygulanmasını engelliyor ve pek çok belediye uygulamalarını eleştirilere yol açtı. Danıştay ise belediyelere şu yönde bir hatırlatma yaptı: “Alanın yapılaşmış ve mevcut teknik-sosyal altyapıya sahip olması durumunda altyapı katılım bedeli alınmayabilir; mevcut altyapının genişletilmesi veya yenilenmesi gerektiğinde ise harcama payı alınabilir.”