Dolar 42,9027
Euro 50,5598
Altın 6.252,42
BİST 11.294,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 6°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
6°C
Hafif Yağmurlu
Paz 8°C
Pts 8°C
Sal 12°C
Çar 6°C

Türkiye’de doğurganlık hızı 11 yıldır aralıksız düşüyor

Türkiye’nin doğurganlık hızı ve yaşlanan nüfusu: gelecek için alarm zili, demografik değişimler ve politika önerileriyle kapsamlı analiz.

Türkiye’de doğurganlık hızı 11 yıldır aralıksız düşüyor
9 Aralık 2025 15:19
A+
A-

Türkiye’nin nüfus artışı son yıllarda belirgin biçimde yavaşladı ve bu durum, demografik yapıda köklü değişimlerin habercisi olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, doğurganlık hızındaki düşüşün sadece nüfus rakamlarını etkilemekle kalmayıp, iş gücü, sosyal güvenlik yükleri ve sağlık ile bakım harcamaları üzerinde de uzun vadeli sıkıntılar doğurabileceğine dikkat çekiyor.

Türkiye’nin Doğurganlık Hızı ve Yaşlanan Nüfus: Gelecek İçin Alarm Zili

DOĞURGANLIK HIZI 2014’ten İtibaren Aralıksız Düştü TÜİK’in verilerine göre, toplam doğurganlık hızı 2001’de 2,38 olan değerini 2014’ten sonra ardı ardına aşağı çekti. 2014’te 2,19 olan oran, 2015’te 2,16’ya, 2016’da 2,11’e, 2017’de 2,08’e ve 2018’de 2,0’a geriledi. 2018’den sonra 2’nin altında süren bu eğilim, 2019’da 1,89’a, 2020’de 1,77’ye, 2021’de 1,71’e, 2022’de 1,63’e, 2023’te 1,51’e ve 2024’te 1,48’e kadar düştü; bu, nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 bandının da altına indiğini gösteriyor.

Uzmanlar, bu gidişatın devam etmesi halinde Türkiye’nin Avrupa Birliği ortalamasının da gerisinde kalabileceğini belirtiyor. “YÜKSEK ALARM” SEVİYESİNE GELİNDİ şeklinde değerlendirilen bu durum, TÜİK Başkan Yardımcısı Furkan Metin tarafından 1,4’e düşen doğurganlık oranının “yüksek alarm” seviyesine ulaştığı sözleriyle vurgulanıyor. Metin, önümüzdeki 25 yılda yaşlı nüfusun payının yüzde 25’in üzerine çıkabileceğini ifade ediyor.

Türkiye’nin Doğurganlık Hızı ve Yaşlanan Nüfus: Gelecek İçin Alarm Zili

YAŞ YAPISINDAKİ DİĞER ÖNGÖRÜLER Metin’e göre, mevcut hızlı yaşlanan yapı, ortalama yaşı da yükseltiyor. Türkiye’nin 1990’larda 20 yaşındaki gençlik profiline sahip olduğu ve doğurganlık düşüşünün devam etmesi durumunda yakında ortanca yaşın 45’in üzerine çıkabileceği öngörülüyor. Bu durum, enerjinin genç nüfusta yoğunlaştığı döneme göre farklı bir dinamizm gerektirecek.

Türkiye’nin Doğurganlık Hızı ve Yaşlanan Nüfus: Gelecek İçin Alarm Zili

Mevcut tabloya göre, 10 yıl daha doğurganlık hızında düşüş sürerse olası geri dönüşü olmayan bir yola girilebilir. Yaşlı nüfusun artması, sosyal güvenlik ve kamu harcamaları üzerinde baskıyı artırabilir. Şu an için sezaryen doğum oranları ve diğer demografik göstergeler, toplumsal yapı üzerinde derin etkiler yaratma potansiyeli taşıyor.

KONU TAŞIYAN SİMİLAR Uzmanlar, nüfus planlaması ve konut mimarisi üzerindeki politikaların yeniden ele alınması gerektiğini savunuyor. 1+1 veya 2+1 gibi konut tiplerinin çocuklar için uygun bir yaşam alanı sunmaması, aile kurma kararlarını etkileyen bir faktör olarak öne çıkıyor. Eğitim sürelerinin de gözden geçirileceği bir reform süreciyle, gençlerin istihdam ve evlilik kararlarını destekleyecek adımların atılması gerektiği belirtiliyor.